ANKARA (İGFA) – Yaşanan elim olayla ilgili açıklama yapan Yontar: “İstanbul Kontratı 2011 yılında İstanbul’da imzaya açılmasının akabinde Türkiye mukaveleyi imzalayıp onaylayan birinci ülke oldu. AKP hükümeti tarafından bayana yönelik şiddetle uğraş kararlılığının göstergesi ve bir memleketler arası itibar aracı olarak sık sık kullanıldı. 2012 yılında yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun, İstanbul Mukavelesi referans alınarak hazırlandı. 6284 sayılı Kanun, tam ismiyle Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesi dair Kanun, şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi bulunan bayanların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan bireylerin korunması ve bu şahıslara yönelik şiddetin önlenmesi hedefiyle alınacak önlemleri düzenliyordu. Büsbütün aileyi muhafazayı hedefleyen bu kanun tüm eksikliklerine karşın şiddete maruz kalan bayanların şiddetten uzaklaşabilmek için muhtaçlık duydukları dayanak ve düzenekleri düzenlediği için bayanlar için hayati ehemmiyet taşıyordu.” dedi.
Yontar kelamlarını şöyle sürdürdü: “Erkek şiddetinin ismini koyarak ve bayanların özel alanda maruz kaldıkları şiddeti kamusal alana taşıyarak başlayan bu gayret, bugün kullandığımız kavramları ve sahip olduğumuz farkındalığı yarattığı kadar erkek şiddeti ile çaba için gerekli dönüşümlere ve sistemlere da taban hazırladı. İstanbul Kontratı bayana yönelik erkek şiddetini önlemek konusunda en kapsayıcı tanıma sahip olmasının yanı sıra bağlayıcılığı olan birinci mukavele olma kıymeti de taşıyordu. Hukukî alanda bu denli kazanım varken bunların görmezden gelinmesi ve bir gecede sudan sebeplerle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması yaşanan olayların sebebidir.” dedi.
Vekil Yontar: “Yüzlerce bayan cinayeti yaşanıyor lakin buna karşın İstanbul Sözleşmesi’ne dönmeme konusunda ısrar ediyorlar. Aileler yok oluyor; bayanlarımızı, yavrularımızı kaybediyoruz. Bu bahiste hiçbir adım atmıyorlar. Ne bayanı koruyabiliyorlar ne de aileyi!” diyerek kelamlarını noktaladı.